11 Aralık 2010 Cumartesi

BİLMEDİKLERİMİZ, GÖRMEDİKLERİMİZ

Ünlü düşünür Sokrates’in şu sözü benim hayat felsefem olmuştur; ‘Hayatta en iyi bildiğim şey, hiçbir şey bilmediğimdir!’
Sokrates, yaşadığı devirde sayılan ve sevilen bir bilge olarak kabul edildiği için, o bölgenin en bilge kişisi olarak ilan edilmiş. Sokrates bu işe çok şaşırmış ve ‘Mutlaka benden daha bilge insanlar vardır, onların hakkı yeniliyor. Ben bu işi açığa çıkaracağım.’ Diyerek başlamış etrafındaki insanlara sorular sormaya…
Yaşadığı yerde yaptığı işle ünlü olan insanları bulup onlara meslekleriyle ilgili sorular soruyor, onların ne kadar bilgili olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyormuş. Diyelim ki; bir demirciye yaptığı işin inceliklerini, zorluklarını sorup, ne kadar önemli bir iş yaptığını da söyleyerek onu onurlandırıyormuş. Sokrates’ten bu güzel sözleri duyan demirci de aşka gelip, yaptığı işin dışındaki alanlarda da ne kadar bilgili olduğunu söyleyip, başka konularda da ahkâm kesmeye başlıyormuş. Mesela ülkenin nasıl yönetileceğini, hazine kaynaklarının nereye aktarılacağını ve bunun gibi pek çok konu hakkında fikir yürütüyormuş.
Sokrates bu tutumu gördüğü kişinin yanından hayal kırıklığına uğramış bir halde ayrılıp, başka bir ustanın yanına gidiyormuş. Üç aşağı, beş yukarı aynı muhabbet o kişiyle de yürüyormuş.
Bu durum Sokrates’in canını çok sıkmış. ‘Bir insan hayatta her konuda bilgili olamaz ki. En iyi yaptığı konudaki her türlü bilgiyi bilebilir ama hiç yapmadığı, yaşamadığı konular hakkında nasıl bilgi sahibi olabilir ki?’ Diye kendisine sorular sormayı sürdürmüş.
İşte o zaman denmiş ki ona; ‘Biz seni çağın en bilge kişisi olarak bu yüzden seçtik. Neyi bilip neyi bilmediğini biliyorsun çünkü…’
Bu sözü okuduğum zaman çok etkilenmiştim. ‘Bir insan hiçbir şey bilmediğini kabul edebilir mi ve hatta bunu dünya âleme ilan edebilir mi?’ diye… Zaman içinde Sokrates’le ilgili çok şey okudum. Onun hayatını, sözlerini öğrendikçe benim de böyle bir hayatım olsun istedim. Bilgili ama ukalalık taslamayan,karşısındaki insana saygı duyan,
‘Gençler, mutlaka evleniniz! Eşiniz iyi çıkarsa mutlu, kötü çıkarsa filozof olursunuz.’ Diye kendi hayatındaki sorunları bile hafife alan bir insan…
İşte o gün bu gündür, bilmediklerimi öğrenmek üzere durmadan kitap okur, tanıdığım kişilere sorular sorarım. Çevremdekileri bu sorularımla bunalttığım çok olmuştur.
Ama soru sorarak bilgi edinmenin şöyle bir etkisi var; karar verirken kullanacağımız veri sayısı ne kadar fazla olursa, gerçeğe en uygun kararı verip, doğru bir yargıya varmamızı kolaylaştırıyor. Çok karışık bir cümle oldu farkındayım ama siz gelip, bir de benim kafamın içini görün.
Memuriyetimin ilk yıllarında, kendiişlerini bırakıp devlet dairesine giren arkadaşlarımız olmuştu. Çalışma hayatına memur olarak başlayan diğer arkadaşlarımız da ona demişlerdi ki; ‘Sen deli misin? İnsan gül gibi işini bırakır da burada bu eziyeti çekmeye gelir mi?’ diye dünyanın lafını saymışlardı. Hâlbuki kendi işimizi yapmak zordur. Gelecek garantisi yoktur. O an için memuriyet o kişiye daha cazip gelmiştir.
Diğer memur arkadaşlar bunları bilmeden, yeni işe giren arkadaşımızın boş yere canını sıktılar.Memuriyetin dışında bir iş yapmamış ki hayatta kendi yaptığı işten daha zor işler var bilsin…
Aynı şey eş, kayınvalide, çocuklar için de geçerli. Sahip olduğumuz şeylerdeki en ufak problemi büyütüp, hayatın bütün dertleri omuzlarımıza yüklenmiş gibi hissediyoruz. Tek çile çeken bizmişiz gibi davranıp, çevremizdekilerin de hayatını karartıyoruz.
Hâlbuki kafamızı kaldırıp etrafımızı bir incelesek, bizden daha zor durumda olan nice insanın olduğunu görüp, halimize şükredeceğiz.
Başkalarıyla ilgilenip, sorular sorup, onları dinleyerek, hem kendimize iyilik yapacağız hem de başka bir insanın derdine ortak olup, onun sıkıntılarını hafifleteceğiz.
Az bilgimizle çok karar vermeyelim. Dünya da başka dertlilerin ve muhtaçların olduğunu unutmayalım. Bir başkasına uzattığımız elin, başka bir gün bize de uzatılabileceğini aklımızdan çıkarmayalım.
Bilgimizi, ilgimizi, sevgimizi paylaşabileceğimiz insanlarla birlikte olabilelim, inşallah!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder